Cennetin Çocukları

        Son yıllarda acı, hüzün, fakirlik ve dram gibi konular denince akla ilk İran yapımları gelmeye başladı. Ve tabi ki İran film deyince de akla ilk gelen Mecid Mecidi'dir. Sitemiz de bu yönetmenin filmlerine oldukça sık rastlayacaksınızdır.

 

Cennetin çocukları kardeşliği ve paylaşmayı temel alan önemli bir film olup ödülünü kıl payı kaçırmıştır. Filmin aynı zamanda senaryosunu da yazan Mecidi bu filmden sonra önemli filmlere imza atmıştır. Filmin sloganı ise bazen kazanmak kaybetmektir cümlesi olup kazanmanın çoğu zaman mutluluk getirmeyeceği vurgulanmıştır. Filmi hakkında merak uyandırıcı bu paragraflardan sonra inceleme kısmına geçelim. Bundan sonrası film hakkında özet olup izlemeyenleri uyarmak isterim.

 

    

   Filmin senaryosunda anneleri hasta, babaları ise oldukça fakir olan iki çocuğun ortaklaşa kullanmak zorunda kaldıkları bir çift ayakkabı ile hayatlarını devam ettirmek zorunda kalmalarını konu alıyor. Ailenin 10 yaşlarındaki büyük erkek çocuk olan Ali, kardeşi Zehra'nın ayakkabılarını tamire götürüp bir güzel onarttıktan sonra dönüş yolunda kaybeder. Aslında tam anlamıyla kaybetmez koyduğu yerden, çöp sanan çöpçü alır götürür. Bu durumu ise zaten yoksullukla boğuşan ailesini üzmemek için gizli tutar ve ayakkabılarını kardeşi ile paylaşır. Okul saatleri farklı olan Zehra, sabah ağabeyinin ayakkabıları ile okula gidiyor, öğleden sonra ise aynı ayakkabılar ile Ali okula gider. Ali her defasında okula geç kalmakta ve sıkıntı çekmektedir. Bu yüzden koşmasını daha çok hızlandırmakta ve okula vaktinde yetişmeye çalışmaktadır. Bu koşular bacak kaslarını geliştirmiş ve koşmasını hızlandırmıştır. Okulda yapılacak olan koşu yarışının seçme sınavını yüksek başarı ile kazanarak katılır.

 

      Yarışma da önemli olan üçüncü olabilmektir. Çünkü üçüncüye bir çift spor ayakkabısı ödülü verilmektedir. Yarış zamanı gelince çok iyi koşan Ali tüm çabalarına rağmen birinci olur ve ağlamaya başlar. Tüm öğretmenler ve medya onun mutluluktan ağladığını sansa da O birinci olduğu için ağlamaktadır. Kardeşine söz verdiği halde eve ayakkabısız gelmenin hüznünü yaşar. Zehra eli boş gelen abisini tepkisiz karşılar ve eve girer. Tam o esnada babası bahçıvanlık işlerinden kazandığı para ile Zehra'ya bir çift ayakkabı almıştır bile.

 

       Fakat Mecid'i filmi öyle bir yerde bitiriyor ki çocukların sevincini göremiyoruz. Ne Zehra'nın yeni ayakkabılarına sevinmesini ne de Ali'nin birinci olmasına sevinmesini göremiyoruz. Yönetmen bu kısmın hayalini seyirciye bırakmış. Bu sayede film aklımızda sadece hüzünle, paylaşmakla, fakirlik ve ağlamaklı duygularla kalıyor.

 

      Filmde fakirlik teması içimizi acıtıp, hayatın adaletini sorgulamamıza sebep oluyor. Bu tür yaşamlar ise  Amerikan seyircisini etkilemektedir. Aynı zamanda dönemin eğitim sistemi üzerine fikir edinmemizi sağlayan film, ne yazık ki kısmen ülkemizde ve doğu ülkelerinde görülmektedir. Cennetin Çocukları'ndaki çocuk oyuncular yetersiz olsa da şirinlikleri ile filmi seyredilir hale getiriyor. Tekrar izlemek isteyenler için İyi seyirler...

 

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Yaz

Değerlendirme yapınız 1-5 arası!

Bizden haberdar olmak ister misiniz?


Copyright, Her hakkı saklıdır. kahramankazansektor.com | 2020

Iyzico